An itibariyle 30lu yaşlarını tüketen bendenizin, ortalamanın azıcık üstünde bir öğrencilik hayatı oldu.Ilkokuldan lise bitimine kadar tam 5 okul degiştirerek farklı zihniyetlere sahip birçok öğretmenle tanışma şansım oldu.Üniversite hayatım ise Bilgi Üniv. Uluslararası Finans, Açıköğretim Iktisat ve Uludağ Üniv. Fransızca Öğretmenliği gibi farklı bölümleri deneyerek mezun olmadan, Aydın Üniv. Bilgisayar Programcılığı sonrasında Anadolu Üniv. Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olarak Bahçeşehir Üniv. Siber Güvenlik Yüksek Lisans bölümünü terki diyar ederek tamamlandı. [Steve Jobs II].

Bu blogu açmamdaki temel sebep olan "bilgisayar hastalığı" ortaokul yıllarında çok ilginç bir hikayeyle başladı.Ilkokula giderken babamın bir Ingiltere gezisinden Commodore 64 ile dönmesi, bilgisayarlarla tanışmama vesile olsa da Türkiye'de yaygın olan kaset sistemi yerine "Disket Sürücü" getirmesi ile kabusa döndü.Sorunlarla başlayan bilgisayar macerası, ortaokul hazırlık sınıftayken gittiğim bir bilgisayar kursu ile devam etti.

Gitsem mi gitmesem mi kararsızlığı, arkadaşımın kurduğu şu cümleye kadar devam etti: " Abi, hoca oyun da oynatıyormuş! " 1 ay süren ve temel Ms-Dos (v 3.3) komutlarını öğreten bir kurstu. Simsiyah ekranlarda verilen komutlar beni cezbetmişti [niye acaba ? :) ] Hocamızın da desteğiyle okul dışında Ms-Dos (v 5.0), Windows (v3.1) ve Lotus (diye hatırlıyorum) öğretilen bir kursa daha kayıt oldum. 90 üzeri bir puanla ortaokul öğrencisi iken "Operatörlük" diplomamı aldım.95 senesinde Bursa'da katıldığım "Programcılık" kursu, henüz lise diplomasına sahip olmadığım için sertifikasız olarak bitmişti. (Bknz. Diploma Takıntısı)

96 senesinde ilk internet bağlantısını, okulumuzun Uludağ Üniv.'sine yaptığı bir SLIP bağlantısı ile gerçekleştirdim.Sanırım 9600 bps hızında, Netscape ile www.nasa.gov adresini ziyaretten ibaretti.Aynı sene 14.4 kbps modemim ile Gaziantep'te olan [nereden bulduysam] bi BBS bağlantısı yaptım ve hemen sonrasında dial-up bağlantısıyla internet hayatım başlamış oldu. mIRC yeni insanlarla tanışmama, farklı konular hakkında bilgi sahibi olmama imkan tanıyorken hedef konum hack & crack oldu. O zamanların servis sağlayıcılardan biri olan Unimedya, "/etc/passwd" dosyasının erişimini sınırlamadığı için, JTR yardımıyla ikiyüzden fazla dial-up şifrem olmuştu. Ms-dos tabanlı bir mem-dump programı, LKS diye bilinen Logo Klasik Sistem'in kurulumunda, son aşama olan İstanbul merkezini arayıp şifreyi alma zorunluluğunu ortadan kaldırıyordu.Tek yapmanız gereken "Lütfen şifreyi giriniz:" kısmını hafızada arayıp etraftaki 5 karakterli şifreyi bulmaktı. İlerleyen yillarda script-kiddie tarzında devam eden hack maceram, 2003 senesinde katıldığım ilk CTF (capture the flag, bayrağı yakala) oyunuyla devam etti.TRT sponsorluğunda, İstanbul'da Yildiz Teknik Üniv.'nin desteğiyle hazırlanmıştı [yanlış hatırlamıyorsam]. Katılımcı olarak sadece ve sadece 2 kişinin olduğu yarışmaya malesef kar engeli sebebiyle ancak ilk günü gidebilmiştim.

Boş zamanlarımda (inat ve ısrarla) bilişim ve bilişim güvenliği konularını takip edip, kafama göre takılıyorum :)